

Hacksaw Ridge – Cesaretin ve Hollywood Abartısının Buluştuğu Film
Mel Gibson’ın 2. Dünya Savaşı Hikayesi Ne Kadar Gerçek?
Mel Gibson’ın yönettiği Hacksaw Ridge, vicdani retçi olarak madalya kazanan ilk kişi olan Desmond Doss’un gerçek hikayesini beyaz perdeye taşıyor. Andrew Garfield’ın canlandırdığı Doss, Okinawa Muharebesi’ndeki cesaretiyle izleyicileri etkiliyor. Ancak tarihçi John McManus’a göre, filmde her şey tam olarak gerçeği yansıtmıyor.
McManus, savaşın vahşetini ve askerlerin makineli tüfek kullanma biçimini gerçekçi buluyor, özellikle de halatlara tırmanma sahnelerini oldukça başarılı buluyor. Bu detaylara 8/10 puan veren McManus, bazı sahnelerde ise abartıya kaçıldığını söylüyor. Örneğin, Hacksaw Ridge’in yüksekliği ve bombardıman sırasındaki devasa alevler gerçekte olduğundan fazla gösterilmiş.
Tarihçi ayrıca, bombardıman sırasında askerlerin açık alanda durmasını da eleştiriyor. Aslında, böyle bir durumda askerlerin siper alması gerekirdi. Buna rağmen, yakın dövüş sahneleri ve savaşın genel atmosferi oldukça başarılı bir şekilde aktarılmış.
Hacksaw Ridge Nerelerde Abartıya Kaçıyor?
Film, Desmond Doss’un kahramanlık hikayesine genel olarak sadık kalsa da, bazı detaylar değiştirilmiş ya da atlanmış. Mesela, Doss’un babasının Birinci Dünya Savaşı gazisi olarak gösterilmesi ve Doss’un Guam ve Leyte savaşlarındaki kahramanlıklarının filmde yer almaması, tarihsel açıdan önemli farklılıklar arasında. Ancak bu değişiklikler filmin duygusal etkisini veya aksiyon sahnelerinin gücünü azaltmıyor.
Sonuç olarak, Hacksaw Ridge, tamamen tarihsel bir doğruluk sunmasa da, Desmond Doss’un inanılmaz cesaretini ve savaşın acımasız yüzünü etkileyici bir şekilde gözler önüne seriyor. Güçlü hikayesi, aksiyon dolu sahneleri ve etkileyici oyunculuklarıyla bu film, eleştirmenlerden tam not alarak birçok Oscar adaylığı kazandı.